oysa benim kirpiklerim gece ıslanmazdı
gündüz yüzümle ellerinden ayrılığı beklerdim
korkardım yağmur yağdığında görünmem diye
sırtıma yük bindirdi her gü...
gönlüm dolu, ruhum acı içinde parlar
gece ıssız yarı ışık odalar
gizlenen ay mı yoksa yıldızlar
titrek balkonda salınıyor yapraklar
düşlerimden arda kal...
ay gülümsüyor şehlâ bakışıyla
gönlümü üşütüyor serin laflarıyla
bilmem benden yâr olur mu
ince belli bir kadın nakışıyla.
karanfiller düşüyor gökyüzünden...
kaç gün geçti karanlık geceden sonra
yüreğimde titrek bir ses, adını haykırınca
sabahlar görünmeyince, göğsümde bir tutsak
fırtınalarla gelen sen değil mi...
bilmem ki ne kadar eksildim kendimden
zaman geçerken daha da kayboluyorum
ellerinden tutamıyorum artık hayatın.
kızıllığa boyanmış her yer birer birer
...
gökyüzünde bilmem hangi çığlıklar yetişir
hangi yüzünde güller açar
cesedini örten toprak parçaları
göğsümde bir çığ büyütüyorum
incecik, duyduğum aşkla...
ışıklardan görünmüyor suretim,
tenha, karanlık yol uzuyor gönlümde,
kırklarıma dayanan yaşımda inceden,
ölüm seziyorum kuşkusuz, dilimden.
içten içe aşk ...
sofrada nasibim eksiliyor birer birer
akşamın sisli rüzgarında çağırdığım günahlar
ellerimden tutmayan ait olmadığın yerde
güneşleri göremiyorum titrek ge...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok