Kurşun gibi ağır yürekler
Toprak oldular yarına
Ellerinde, avuçlarında
Ne varsa
Döke saça gittiler buralardan
Toplayamadık.
Bir bina kadar değeri yoktu...
Kaçmak istediğimde korkularım
Kalmak istediğimde merhametim
Tüm hislerim ve benliğim alelade
Bir telaşede.
Bu yerde ne kadar zamandır varım
Var mıydım...
Eskiden isterdim lüksü şatafatı
İnandığım günlerde
Bitmeyecek sevdayı.
Anılar biriktirip kalplere yazılmayı
Beklerdim bir çöp kutusu dibinde
Aç b...
Ya hafiftim olağanca
Ya da bir o kadar ağır
İçimdeki sessizlik uzun
Tek başına yanamayan
Bir mum gibi muhtaç.
Yalnızlığım eteklerinde
Batısında...
Saman çöpünden bir tahtım var benim,
Ne emrimde, ne üstümde kimse yok.
El etek öpmeyi hiç bilmez dilim,
Bu tahtta karınlar aç, yürekler tok.
Saman çöpünd...
Seninle konuşmak
Cam önünde kuşlara ekmek kırıntıları vermek
Vapurda simitimi martıyla paylaşmak
Sokakta oynayan çocuklara şeker dağıtmak gibi
Uzun bi...
Kırık merdivenlerim var
Yarısına kadar çıkıp parçaladığım,
Yok etmeye çalışırken ellerimi kanattığım
Yarım bıraktığım.
Hepsi kilerimde,
Kapısını açmaya ...
Bir kapı var, rûh içre.
Tâ uzaktan bellidir.
Gözlerde demlidir.
Nice günden geçilir.
Toprağa tohum ekilir.
Beklenir, beklenir...
O kapının önünde,
Aya...
Merhaba kâri,
Selamların en güzelini getirdim yine sana. Bende farkındayım şu son zamanda daha sık uğrar oldum sana. Biliyorsun artık lakin yine söylemeden ...
İlk gündü,
Kar beyazı bir ışık göz pınarlarıma doldu.
Sonra onu gördüm,
Ama sanki dündü.
Son yattığı yerde uzanıyordu.
Yıllardır yeri değişmeyen eşyalar...
Tutacakları kopmuş incir dolu bir sepet
Yitik sabahın serin ağırlığında
Bırakılmaklardan değil
Tutulmamış ellerden
Taşınamayan bi’ adam -incir dolu-
...
Konuşmak istememeni anlıyorum. Koskoca Tanrı'sın benimle mi konuşacaksın? Kimine göre sana yazmam, böyle konuşmam günahtır belki de ya da saçmalık. Ama derdi...
Ah bu isyan,
Mecalimi yok ki anlayan.
Vardır, içimde yanan.
Kimim ben, kim bu yakan.
Kimdir yakan?
Yanmalar yakanlara lütuf mudur?
Gitmeli şimdi,
...
Gök olabildiğince sarardı sarardı. Şimşekler çaktı. Sapsarı sırmalar yağdı. Onun başına döküldü. Boyu upuzundu ve saçları sapsarı. Hırçın bakardı ama naif am...
Nasıl olduğumu sormuşsun
Anlatayım
Çok özlüyorum seni, çok istiyorum
Sağır ve dilsiz, ümmi ve kör, üstelik herkese verilen lanet olası iki kol ve bacak ra...
Selamlar bu gece güneye. Güneyin doğusuna. Binbir gece masalları gibi düşlediğim ama aslında hiç bilmediğim kadim kente. Önemli değil bilmemek. Ben taş evler...
insan, et parçasından ibaret saklı yüzdür.
insan bileklerini göstermeden, acıtmalıdır.
insan, suretinde kaybolmuş gizdir.
insan, ışıktır.
insan, kendi ka...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok