Dağların ucasında

Yar durmuş gecesinde

Ezgilerden uçaklar uçurur şehirser sokağını

Karıştırıp yitirir aklını bilmecesinde


Hepimizden önce dünya yalnızdı

Bırakmadı ondan özünde yalnızı

Bir sahici merasim koydurmadı gömleğine

Aldı soğuğundan sıcağına avuttu

Tuttu rüzgarında gönlümü çıpladı da hareler

Örtünmeyi unuttu.


Ben, hikayeler başlatıyorum yitimi pahasına

Eksik güller ekiyorum umutsuz bahçelere

Oysa kimselerin görmediği duvar diplerinde var

Bir yol mecburiyetinde boyunlu insanlar

Dönüp nedir gereği sevmenin yeniden

Demeye varmıyor dilim

Söyleyemiyorum çiçek çürütmekten.


Sevemem eylenmezini dert dirisinin

Çıkarıp koyamam mal-ı gencine elimi

Koyusunu soldurdukça naziri bulunmaz bir kibir

Gün damarımı çığlıklatır benim

Olmaz demem, olur demem amenna

Sinmiş bir iştahsızlıkta gece

Ayıbın izine karışan gündüzler orada

Benden yana.


Dağların ucasında

Yar kalmış gecesinde

Böylesi nicesinde

Helallik alıp satacağım.



Fotoğraf: Yasemin Çargıt