"Düşüncelerimizin kalitesi yükseldikçe yaşam kalitemiz de yükselir " diye bir söz okudum. Stefano D'Anna'nın.


Halbuki siz zihniniz veya düşünceleriniz değilsiniz. Zihin olumlu düşünceler kadar olumsuz düşünceler de üretir. Bu normaldir çünkü her şey birdir. Her şey aslında zıttıyla aynı şeydir, sadece titreşimleri/dereceleri farklıdır. Her şey dalgalanır; başlar, biter; yükselir, çöker. Bir sarkaç gibi kutuplar arası salınım söz konusudur. Yani düşüncelerim kaliteli mi değil mi diye düşünmek saçmadır çünkü düşüncelere bu kadar prim vermek doğru değil. Düşünceler bulutlar gibidir sadece gelir ve geçerler. 


Zihnimiz ise masmavi bir gökyüzü gibidir. Özellikle de meditasyon sırasında fark edebiliriz bunu. Ya da akışta olduğumuz yani an'ı yaşadığımız her an hissedebiliriz.


Olumlamalar size fayda sağlıyor ise elbette devam edin. Ancak sürekli pozitif düşüncede kalmak mümkün değildir. Olumsuz düşünceler de geçecek aklımızdan bunu sıfırlamaya çalışmak beyhude bir çabadır.


Hermetik felsefeyi biraz araştırabilirsiniz. Yukarıda iki yasadan bahsettim. Aslında 7 adet Hermetik prensip vardır.


1- zihinsellik prensibi: bütün zihindir, evren zihinseldir.


2-tekabül prensibi: yukarıda olan aşağıda da vardır; aşağıda olan yukarıda da vardır.


3-titreşim prensibi: her şeyin bir titreşimi vardır, titreşmeyen hiçbir şey söz konusu değildir. titreşim arttıkça evren hiyerarşisindeki yer de artar.


4-kutupluluk prensibi: her şey birdir. her şey aslında zıttıyla aynı şeydir, sadece titreşimleri/dereceleri farklıdır.


5-ritim prensibi: her şey dalgalanır; başlar, biter; yükselir, çöker. bir sarkaç gibi kutuplar arası salınım söz konusudur.


6-sebep-sonuç prensibi: her sebebin bir sonucu, her sonucun bir sebebi vardır; tesadüf yoktur. 


7-cinsiyet prensibi: erillik ve dişillik her şeyde vardır. eril ve dişil; meydana getirir, yeniden canlandırır, yaratır.