Bir insanın var oluşuna şahit oluyormuşcasına heyecanlı fakat bunun sona ereceğinin farkında olmak kadar hüzünlü bir sevi. 


Onun orada oturduğunu bilmek, sadece bilmek bile anlayamadığım bir güven duygusuyla bana haz veriyor. Ona baktığımda dünyanın bir anlığına daha iyi bir yer olabileceğini düşünüyorum ve ona baktığımda, bakmak bir anlam kazanmaya başlıyor. Benim yanım niye var diye düşünürdüm ve işte cevabı: Benim yanım onun için özel olarak kurgulanmış. Tam onun hacmi kadar bir yanım var benim ve onun gözlerine sızabilecek kadar ışığı var gözlerimin. 

Karanlık bir kapı arkasında durmasına rağmen onda değiştirmek istediğim hiçbir şey yok, bu bir kuruntu olabilir belki ama aslında bir kuruntu olamayacak kadar gerçek hissettiriyor bana. 

Onunla orada, herhangi bir zamanda, iki tebessüm arasında bakışmak, sonsuza kadar ona bakma isteğimi körüklüyor ve ben bu kalemi sadece onun için oynatıyorum. Bir parça birbirimize benzeşelim diye o kadar ısrarcıyım ki, heyecanım kaybolursa dünyada beni tutacak hiçbir şey kalmayacak sanki. Derin bir hüznün içinde boğulup gideceğim. 

Biz ikimiz yapayalnız, acınası, zavallı iki varlık, en azından birimiz kendini kandırmıyor. 

Bu sahte değil, ben onu hiç tanımayarak, çok iyi tanıyorum. 

Bana en yakın yabancı ve en uzak gerdan. 

Bana en bağlı esir ve en özgür köle. 

Bana en ukala fakat en içten tacir. 

Ruhumu bana satmaya kalkıştı ve ben buna karşı koymamak için kendimle pazarlık yaptım. 

Bana en sadık aynı zamanda sahte yutak bu adam. 

Her yutkunuşumda adem elmasımdan aşağı sızan en ikiyüzlü çile ve beni paslanmaktan kurtaran nadide bir çilingir sofrası. 

Bugün dünyaya gözünü açtı. 

Bugün günlerden aşk ve nefret. 

Bugün günlerden şifanın kaynağı ve acının iğnesi. 

Bugün şiirimin başrolü doğdu. 

Bugün acemi bir aşığın kahramanı doğdu. 

Onun herhangi bir diyarda, kırmızı peleriniyle can bulması benim ufkumun güneş ışıklarına gebe kalması için yeterli. 

Bana hali hazırda bir distopya vaadeden ve fakat kulağıma tatlı bir şarkı söyleyen bu adam, 

Bu adam hasırdan bir ninni dokudu içime. 

Ve uğuldadıkça ninni çocuklaşıyorum gecenin köründe.