Henüz küçüksün, bu yazdıklarımı da herhangi bir yerde okuma şansın yok. Şanslısın bu yüzden. Başına aile problemi, şiddet, ebeveynini kaybetmek tarzı trajik olaylar gelmedi, şanslısın bu yüzden. Tek derdin akşam ezanı okunmadan eve varabilmekti. Doya doya yaşadın çocukluğunu, zorla çalıştırılmadın, şanslısın bu yüzden. Annen, "Oğlum paramız yok, sonra alalım." dedi, anladın uzatmadın. Karnende hep teşekkür getirdin, karşılıksızdı, farkındaydın. Özgürce okula gidebildiğin için şanslıydın. Hep sevdirdin kendini arkadaşlarına. Seni sevme nedenleri, her zaman iyi bir dost olmandı sadece, şanslıydın bu yüzden. Dışlanmadın hiç kimse tarafından, zekiydin, komiktin. Hep hayallerin vardı, hiç de bırakmadın peşini. Güzel günler yaşayacağının her zaman bilincindeydin. Öyle astronot veya pilot olmak değildi hayalin. Ressam olmak, sanat icrâ etmekti milyonlara. Olamadın... Başka ilgi alanları keşfettin, hepsinde de başarılı oldun, şanslıydın bu yüzden. Sonra aşk geldi çattı, yaşın ise daha on bir. Yıllar geçti sevemedin henüz başka birini, bil istedim. On yıl geçti, her şeyin değişti; elin, yüzün, ayak numaran, saç tıraşın. Değişmedi ama hayallerin. İşte tam dabunu söylemek için yazdım sana, şanslısın bu yüzden.