anne dedi çocuk tam o esnada zırıldadı uyuz telefon, ne yapıp edip kırmalıydı o şeytansıyı. çünkü engel oluyordu bir tanesiyle konuşmaya. kadın birkaç on dakikanın ardından dönmüştü suratını ama nafile. uykuda olan bir sabiden başkası yoktu kahve tondaki odada. zıplattı çocuğu kapının çınlaması, gözleri açık yokladı önce kafasını kaldırmadan. yarım küs olan bir tanesi baktı kapıya, babasıydı gelen. kalktı düşmana koşarcasına, küçük çıplak ayakları parkenin dokusuna yapışıp çıkardığı ince sesi işitirken koşmaya devam etti perilerden koruyana. babacığım diye inleterek dört duvarı zıpladı yorgun adamın kucağına, ve ciğerlerine kadar çekti. soğuk, işçi ve güven kokuyordu o eskimiş deri mont.