Tam olarak zamanın ortasında öylece oturuyorum. Akrep ve yelkovan beni bekliyorlar zamanı ileri almak için onlara yapacak herhangi bir hamlem yok. Şayet şöyle diyebilirdim beni daha çok beklersiniz. Nüans denemeleri diyeceğim bugün fazla cesaret verici bir yanı yok vazgeçilmeze itilen raslantısal rock denemeleri diyebilir miyim buna belki diyemem çok fazla terim bulmaya çalışırken boğuluyorum. İlk başta fazla sıkıcı olan bir şey değildi zamanla terim bulamaz bir hale gelmekte rönesansta hissettiriyor kendini ne yapabilirim ki değil mi? -bu arada fazla cesaretli cümleler sevmem- İlk başta saçma şeyler yazmak istememiştim ta ki spotify listemin en ücra köşelerinden gelen jazz seslerine rağmen esrarengiz bir şekilde cümleler kurup öyle şeyler yazmak hoşuma gitti. Ne de olsa günlük bir insanın hayalidir. Ben öyle biliyorum en azından sarsıcı bir şekilde olmasa da ay beyefendinin ışığı altında elimde sarı filtreli sigaram ve 3 tane biramla otururken harikulade bir şekilde gezgin hissettim kendimi. Ve şu an bilmem kaç gündür yazdığım saman yaprağından jurnalimin 568. sayfasında soluklanırken ileriden gelen taş devri insanlarını gözlemleyebiliyorum. Bir tanesinin götünde donu yok galiba bu detaydan gözlerimi alamıyor oluşum beni bir nü ressamı yaptı. Halbuki buna diyecek bir şey bulamıyorum az önce gözüme çarpan tropikal orman içlerinden bir balinanın evrimleşmemiş hali ilkinde bir ses olarak kulaklarıma yansıdı. Oooo bu bir Jack amca romanı olmadan kendimi durdurmalıyım. Biraz da sovyetler devriminden eklersem buraya uçsuz bucaksız bir tarlada deniz kenarını arar hale gelebilirim.

Ne diyorduk hayallerimiz fazla cesaretli olmadan yolumuzu keşfetmeliyiz.

Yoksa koşar bir şekilde tarihsel örgülerde tesadüflere denk gelebilirim. Ve bu da kuantum fiziğini şaşırta bilir.