30 çizikli duvarın karşısında
İçinde bulunduğumu sandığımdan
Daha da büyük bir kararsızlıkla
Bekliyorum, bekliyorum duvarın yıkılmasını
Yağmurlar ertelendi şimdi
Yalnızlık hemen şu sokağın sonunda
Bembeyaz karşıladığım bu sabah
Nasıl da azalıp gitti nasıl da döndü griye
Sırtımı dayadım 30 çizikli duvara
Zemheri bir soğuk yaklaştı ellerime
Ellerimde bir tokluk ağrılara
Kırmızı kesikler önceki hayatımdan kalma
Ve vakti gelir dinlemenin
Duvarın arkasındaki hayatı
O hayat ki benim
Benden uzak her yerde şimdi
Ait olduğumu sandığım
Ve günahkar sayıldığım o hayat
Ölüm gibi korktuğum ve fakat
Her nefeste biraz daha yaklaştığım
Eksik yaradılışıma bir isyan
Bir başkaldırıdır bu
İçimden kopup haykıran çığlıkla
Yükselmek istedim bir an
Yükselip tanrıların bahçesine
Ellerimde bir hediye bir şiirle
Gözlerimin heyecanı yeryüzünde
Geleceğimi görme ihtimali ile
Sırtımı dayadım 30 çizikli duvara
Yağmur sararken beni kendine
Gökyüzü yine bildiğim gibi
Ya duvarın ardı
Oraya da uğradı mı nimbus bulutu
Soruldu mu o soru ümmilere bile
Aynı mı vakti güneşin
Sesim, sesim daha mı içten duyulur orada
Hayallerimin içinde bir gerçek aradım
Gerçekler sırılsıklam
Gerçeklerin gözyaşlarıyla karşılaştım
Sayıltısı bu olsun bu ömrün
Eşsiz ihtimaller denizinde
Doğru ve yanlış iç içe
Arkamda bir duvar 30 çizikle
Semih Aydın
2022-03-18T02:59:52+03:00Değerli yorumun için teşekkür ederim irem :)
İrem Parlak
2022-03-17T16:44:36+03:00Dokunaklı,farklı bir içtenliği var bu şiirin!
Yüreğine sağlık Semih :)