Uyandığımda annem her zaman olduğu gibi kahvaltıyı hazırlamıştı. Bu ataerkil düzene öfkeliyim. Çünkü bu düzen annemi çok üzdü. Özetle karnında ben, kucağında ablam, tekstil fabrikasından geçen yirmi yıl ve evde adeta hizmetçi gibi geçen bir ömür... Benim, onun halinden anlamam uzun zaman aldı. Şimdi yediğim yeri toplayıp siliyorum. Ardımda temizliğe ihtiyaç duyulacak bir şey bırakmıyorum. Aslında zaten yapmam gereken şeyleri artık yapıyorum.
Kahvaltımı yaptım. Babamla salı günü asker alışverişine gitmek için sözleştik. Bugün günlerden pazar.
Üniversiteden ocak ayında döndüm. Döndüğümden beri işsizim. İnternet üzerinden yalandan başvuru yaptım sağa sola. Çağıran olsa gidecektim aslında ama içimden de pek gelmiyordu. Çünkü kilo verip askere gitmek istiyordum. Sınavları geçersem eğer, subay olup askerde kalmak istiyorum. Dolayısıyla zayıflamaya odaklanmış, 12 kilo vermiş, tecili bozdurmuştum. Neredeyse bir aylık heyecanlı bir bekleyişin ardından nereye, ne olarak gideceğim açıklanmıştı: 55. Mekanize Piyade Tugayı Karargah ve Karargah Bölüğü Merkez, Kırklareli.
Çevremde askerliğini yapmış yahut yapmakta olan kim varsa askerliğin bana göre olmadığını, firar edeceğimi hatta intihar edeceğimi iddia ediyorlar. Aynı şeyleri defalarca farklı insanlardan dinledim. Bunları duymak ben soğutmadı, aksine daha da ateşledi. Çocukken ablamın dolabının kenarlarında motivasyon sözleri yazan çıkartmalar vardı. O sözlerden biri de şuydu: ''Hayatta en büyük zevk, başkalarının 'yapamazsın' dediğini yapmaktır.'' Bu sözü ve Muhammed Ali'nin ''Antrenmanların her bir dakikasından nefret ediyordum ama dedim ki kendi kendime, şimdi sıkıntı çek ve hayatının geri kalanını bir şampiyon olarak yaşa." sözünü hiç unutmadım. Hayatımda çeşitli dönemlerde de işe yaradı. Sorun şu ki benim yapamayacağımı söyleyen ve benim üzerimden bahse girmeye çalışan insanlar; hayatlarında bir defa düzenli olarak spor yapmamış, disiplinden bihaber, polis ya da asker olmayı hiç arzu etmemiş insanlardı. Ben ise onların tam tersiydim. Askerlikle ilgili anılar dinlerken bile ayrıca zevk alıyor, gitmek için sabırsızlanıyordum.
İşsiz olmamdan ötürü bütün günüm dizi izlemek, kitap okumak, bisiklet sürmek ve spor yapmakla geçiyor. Fakat gittiğim spor salonu battı. Ekim ayında olduğumuz için havalar da epey soğudu. Dolayısıyla spora eskisi gibi ağırlık veremiyorum ama haftada en az üç gün yapıyorum yine de. Ayrıca yediklerime de çok dikkat ediyorum. Askere gidene kadar verdiğim her kilo benim için avantaj olacak.
Bugün pazar parasını almak için pazara gittim ve bunun dışında dışarı çıkmadım. Peaky Blinders'ın altıncı sezonunu bitirdim. Biraz kitap okuyup uyuyacağım. Yazmak için alışkanlık kazanmak adına hemen her gün az da olsa yazacağım.
6 Ekim 2019, Pazar