Ya büyüğüm dünyadan ya da biraz küçük, Gözlerim ışıl ışılken o daha sönük,            Tersine yaşamayım ben, Diş kovuğunda elma,       

Benim ille insanın kaderini buruşturan çürük.         Yüreğimde orman olurdu imgeler, bir yandan yangın                                      Cesur bir deniz ya da kendini boğan kaygım,      Bir kralım fuzuli işgallerim, beyhude hezimetlerimle, 

Aldanışların gölgesinde sallanır durur tahtım.     Ne hatırlarım öncesini, ne yaşadım bu çağları,    Yakalamadım ama tutamadım avucumda eriyen anları,                                  Dakik olamadım çalınan şarkılara, orada hâlâ bir yanım,                                        Diğerinin yanındaysa bir bir kırdılar sazları.