Ruhuma giydirdiğin alevden gömlek,
Adam etmedi beni.
Sabahlara küfürle uyanmak, canım,
Adam etmedi beni.
Aşkın gölgesi, çarpınca gölgeme,
Adam etmedi beni.
Karanlık aynaların sevgisi ve yalnızlık,
Canım, hayır, adam etmedi beni.
Benden adam olmaz,
Korkuyorum bir kere ben ölmekten,
Ölüyorum korkmaktan bir kere ben,
Yalnızlık canımı yakıyor, canım,
Yürümek yok oluşa öylece,
Korkuyorum aynada kendimi görünce,
Tutunca ellerimden, canım,
Taşıyamam artık seni gökyüzüne,
İşte öyle...
Söylenenler bunlar ya, bunlar...
Güneşin altında yanmak,
Çalışmak köle gibi,
Ezilmek egoların altında,
Adam etmedi beni.
Yıllar öncesiydi,
Anlamadım hala,
Anlamadım hala,
Anlarsın ilerde, dediklerini,
Canım anlamadım hala.
Hele bir büyü,
Daha küçüksün,
Alır hayat boyunun ölçüsünü,
Canım, bilemedim,
Bilemedim, boyumun ölçüsünü,
Henüz bilemedim,
Bir kimsenin bilmediklerini.
Öyle ya hayat işte,
Söylemek isterdim sadece,
Karanlık okyanuslar, hiçliğe benzer yokluklar,
Boğarken ruhumu,
Kaygılar boğazıma yapışmışken,
Kelebekleri anarken sen midendeki
Kargalara selam ederdim ben, göğsümdeki
Bir şarkı mırıldanır,
Gözlerime yalvarırdım,
Sürüklesinler diye intihara, bir damla gözyaşını,
Yalvarırdım tanrıya,
Sürüklesin diye, alelade bir sokakta yürürken
Gözlerimi, gözlerine.
Yalvarırdım işte,
Bir adam yalvarır mı?
Son kere anlatayım izin versin canın,
Son kere anlatayım, sıkılmasın.
Piyanist basarken tuşlarına piyanonun,
Arşe okşarken kemanın tellerini,
Öperken güneş papatyanın yapraklarını,
Kedi, ana olup yavrusunu koklarken
Ve gözlerin, gözlerin dolup ağlarken,
İçimden bir çocuk, kıskanırdı
Piyanonun parmaklarını,
Kemanın saçlarını,
Papatyanın başını,
Kedinin yavrusunu,
Göz çukurlarına dolan gözyaşını,
Kıskanırdı işte, canım,
İçimdeki çocuk işte, kıskanırdı,
Şimdi ne söylersen söyle,
Adam olamadım ben...