Bakış açımız
Sağır günlere sunduğunuz sövgüler kadar anlamsız
Günleri sevmeyi deneyin
Böyle başlamıştı mağlubiyetler işte
Oysa bir mücadele yoktu
Sevmeyi denedi adam
Sevmek denemekle olmazdı
Bilemedi
Kendine yetecek kadar olan merhemini
Daha yarasız kadına sundu içtenlikle
İkisi de iyileşemediler
Eril bir şefkatin kaybedeni oldu
Neden şaşırdınız?
Yine de vazgeçmedi adam
Bir bozukluk gibi bekledi bozuldukça
Başkalarına ödenirken ederin ziyadesiyle fazlası
Para üstü olup onun cebine konmayı
Bir dilencinin haline üzülüp gözyaşı döktü kadın
Ama cebinden tek kuruş çıkmadı
Öyle ki o bozukluk cebine hiç konmamıştı
Adam elini kaldırsa da
Kadın durmadı
Gösterişli bir yabancı gelene dek
Tıpkı İstanbul taksileri gibi
Yol kenarına konulmuş bir duba gibi
Saygısız bir adamın zorla park etmesini bekliyordu belki
Kim bilir
Herkes kendisini anlayanı sever
Ama kimse anlayanı istemez
Bu da böyle bir anımdır
Ne kadar heyecanla beklersen o kapının önünde
Açılmaz
Ta ki sen gidene kadar
Adam bekledi
Kadın güçlü olanı sevdi
Adam güçlü ama mütevazi
Bir araya gelemediler
Rüzgarı kesen sinsi bir ağacın
gölgesinde serinlediğini düşündü adam
bu sıcaklarda dudaklarını ısırarak
Kadın haklıydı
Farklı numara ayakkabılar
Farklı ayaklardadır
Adam tırnaklarıyla kazıyarak kurduğu hayallerden
Serbest düşmeye başladı
Ve artık tırnakları kırılmıştı
Ne acı
Artık anlamıştı adam
Kurumuştu sulamaktan vazgeçilen çiçekler
Uzakları uzaklaştıramayacaktı
Farkındaydı
Artık gitmek çok kolaydı
Hem de kadın hiç gelmemişken
Kaçmak için kovalayan gerek
Gelmemek içinse bir çağıran
Kadının gelmeyişi öksüz kaldı
Yeterince susarlarsa
Fısıltılardan bir çığlık yaratabileceklerini sandılar
Zifiri karanlıkta ufacık bir ışıltının gözleri kamaştırdığı gibi
Azaldılar
Yalnızlaştıklarını sandılar
Oysa yüklerinden arınıyorlardı
Suyu sürahiden çıkarıp
Dolu tarafına baktılar
Oysa boştu
Birbirlerine döktükleri içleri
İsraf oldu
Hikaye başlamadan bitmişti
Sevdiğinin sözcüklerini boğazına geçirip
Astı adam kendini
yeniden doğmak için
Zaman geçti
Günü sevdi adam
Bu kez denemedi