ulu orta yanıyorken kıyımların arasında
ne kelimeler teselli,
ne de zaman telafi etmek için gidişleri,
yelkovanı geri sarıyor.
kendimizi mi kandırıyoruz Asuman?
bu şiddetli artçılar, moloz yığınları
kahve molaları ve beş çayları
fazla hengame çıkartıyor.
doludizgin giden şu atlarla yarışmak,
bir yere varmak için değil, hareket etmek için sadece.
sonra seninle ölesi tutan insan soğukluğunda
bir insanın kaç yıl yaşadığına yönelik
bilimsel argümanlar geliştirmek birlikte.
seni anlatacağız Asuman,
çok vakitsiz bir düşüncenin, öznesini sorgulayıp
ilaçlarla merhem olunmayacak yaralara boyun bükeceğiz.
düşsel ağırlıklar gömülü iken bir vücudun içerisinde
tekrar küllerinden doğacağız fethedilmiş şehirlerin kalelerinde.
bir şarkı tutturacağız yol boyunca,
bu çağın üstatlarına saygıyla diyerek.
gafil avlanmamak bu düzenin düzensizliğine
suskunluğun tiksintisini dillendirmemek için kapatacağız ağzımızı.
bu üslup ölümsüzlük diyenler olacaktır, sen aldırma Asuman!
şu buzdağının altında ''kini'' görememeleridir bu önyargının iştahı
artık yalnız kalınan yerlerde iyi şiirler çıkıyor ve yalnızlık iyiye yoruyor aklı
şişenin içinde yalnızlık, dışında insanlık diyerek
şimdi bir günlüğüne Tolstoy olsam
emekleyerek öğrenirdim yazmanın zorluğunu.
bu hayat niye hep bize Ateş ediyor Asuman?
yanımızda ispirto mu mevcut.
anlamıyorum bu pencereye çarpıp düşen sineği
bu telaşı nedendir, kimedir?
hele bu meşguliyetlerin içerisinde infiale sürüklenen insanların
yanlış yönde yanlış adımlar atmasını,
hiç anlamıyorum.
ne kadar çok anlamadığım şey var Asuman?
uygarlığın arasında geri kalmış bir tekil şahıs gibi hissediyorum kendimi
zamanı durduramamak mı şikayet?
mesafelere söz geçirememek mi acemilik?
yokluk insanı terbiye ediyor Asuman
gece katlıyor gecekonduları ikilemlerin hudutlarında
şimdi biz seninle Asuman hiç bilmediğimiz bir savaşta,
düşürecekleri son kalenin muhafızlarıyız.
kuşatıyorlar gönül yaralarımızı
üstümüze geliyorlar, üstesinden gelemeyeceğimiz özlemler
tanrı bayrağı kaldırıp geri çekiyor.
tanrıda şaşırmış olsa gerek
şimdi acılarımızı alıp
bu savaşta barikatlar kol geziyor,
ağaçlar budaklanıyor,
akşamlar eksiliyor,
göze göz ihmal edilen kaleler düşüyor diyerek
adımlarımızı sayıyoruz ofsaytta kalmamak için...
ilker erol
2020-09-02T17:41:29+03:00Çok çok teşekkür ederim. Yazmaya tüm gücümüzle devam. :)
Tuğçe Bardak
2020-09-02T17:34:17+03:00Sözcüklerin ötesinde bir dil var sanırdım, ne güzel yazmışsınız öyle kaleminize sağlık.
ilker erol
2020-09-01T18:59:29+03:00Mustafa iyi ki böyle platformda birbirimizin duygularına tercüman olabilmek için kendi meramımızı anlatıyoruz. Kıymetli düşüncelerin için çok teşekkür ediyorum. Sanatın tüm güzellikleri seninle olsun.
ilker erol
2020-09-01T15:11:35+03:00Çok teşekkür ederim Aleyna. Biraz düşündürttüyse, okuyucu bir şeyler bulabiliyorsa kendinden şiirde. Amaca hizmet etmiştir. Tekrar teşekkürler.
Aleyna Karahan
2020-09-01T14:59:05+03:00'yokluk insanı terbiye ediyor Asuman' bu dizede durup düşündüm bir süre. kaleminize sağlık.. tertemiz şiir dediklerimden..
ilker erol
2020-09-01T13:26:34+03:00Yasemin çok teşekkür ederim. Çok doğru bir konuya değinmekle birlikte o an içinden gelen kelimelerin şiirle bütünleşmesinin daha kıymetli olduğunu düşünüyorum. Anlam derinliği, şiirin hissettirdikleri bu yaşama telaşının içinde bu ayrıntıları görmememize neden olabiliyor. İbrahim bey yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Serhat sana da çok teşekkür eder, yazmanın, anlatmanın her zaman hayatımızın bir parçası olarak kalmasını temenni ederim. Ah Raif Sadri Alışık tiradları... çok severim :)
Serhat Tepe
2020-09-01T10:31:59+03:00Asuman ismini görünce bir anlık kötü hissettim, Yasemin'in de dediği gibi hızlı ve kötü tüketildi bu isimler... Ama şiirin kendisini fazlasıyla beğendim. Ellerinize sağlık, daha çok şey yazmalısınız.
İbrahim
2020-09-01T10:02:28+03:00"uygarlığın arasında geri kalmış bir tekil şahıs gibi hissediyorum kendimi"
Çok çok beğendim. Kaleminize sağlık.
Yasemin Çargıt
2020-09-01T07:10:13+03:00Teşekkür ederim bu kendini iki defa okutan şiir için, oldukça güzeldi. Yalnızca Asuman ismi şiir dünyasında çokça hırpalandı, artık yeni bir isim belirlemek şart oldu. Kaleminize sağlık.
ilker erol
2020-09-01T02:06:45+03:00Yaren yorumun için çok teşekkür ederim. Şiir tadında bir gece diliyorum
Emine Yaren Altınbaş
2020-09-01T01:37:13+03:00"şu buzdağının altında ''kini'' görememeleridir bu önyargının iştahı
artık yalnız kalınan yerlerde iyi şiirler çıkıyor ve yalnızlık iyiye yoruyor aklı
şişenin içinde yalnızlık, dışında insanlık diyerek." çok keyifliydi kaleminize sağlık
ilker erol
2020-08-31T23:59:58+03:00Düşünceleriniz için çok teşekkür ederim :)
Jean Valjean
2020-08-31T23:54:52+03:00Kaleminize sağlık. Keyifle okudum.