Havva’nın Adem’e uzattığı elma da
mübarek, benim senin etinden çoğaldığım aşk da
saf
tutanlarla tutmayanların kavgası da
toplanacak bir gün
sağ ve sol omzumdaki melekler
bacağını kaldırmasan da çıkacak ortaya
buruşuk kağıtlarla mendiller arasında gidip gelen
kipler ve çekimler
sayımlar ve cesetler
kaldırılacak yeryüzü aranacak
inmiş kaç kitap varsa
henüz kurulmamış çarşıların yüzü kadar soğuk
ay,
olsun ve sessizce ilerleyecek saat kadar o da ak
-hiçbir şey
gözlerin kadar saklanmış kundak değil
işte o an
alelade ateştir sevgiyle yanına yaklaşan
bazı esmer, bazı vahşi
ve oyunbozan
tövbedir, haktır ve aftır da o
bazı partilerden ihraç edilmiş
çok antidemokratik bir sıfatla
saftır
Havva’nın Adem’e uzattığı elma da
akla ilk gelen kırmızıyla çıkarılan kıyafetlere
bir söz söylendi bu akşam
iyi şeyler de olacak
bir gün
incinmiş
ve bir iltihapla açık kalan her hitap
sıcaktan titreyecek dudaklarımızda
o zaman yeniden yazılacaksa kader denilen muamma
çekme omuzlarımdan bacaklarını
yüzünü bilmemeli melekler.
Cem Ali Büyükaşık
2020-05-17T22:20:16+03:00Etkileyici! Kalemine sağlık