benden bana


I

akşam kuşları kanatlarını koparıyor

acele bir gidemeyişe benziyor bu halin

  alın yazımdan ikaz bekler gibiyim, oysa

  nasıl kal denir göstermedi kimse dilimden tutup

  bunun için iki kişi gerekir-

     bana kal demeyeceğim

     bunun için de-

        çocukluğum yalnızlığını temizler, sonra

        öcüye benzeyesiye dek

        yalnızlığım kalkıp kendini izler

        bunun içinse tek-


dişime en büyük dinler yaslanır

kaçak sigarama denk düşer çan ve ezan

ağzımda isa'nın kanıyla uyandığım sabah

yeni bir din ölürüm

başka bir tanrı doğurur beni

ardımdan vurmamaları için

hiçbir havari düşmesin isterim yoluma

ve olur ya tekrar doğrulursam

süfyan diyebilirler adıma


II

akşam kuşları kanatlarını koparıyor

hangi, hangi gök kabuldür bana

  bulutların oldu olacak

  yağmur yağacak hem nasıl aşikar

  gök beline bağlayacak bulutu

     sırtımda alışkanlığı yalnızlık ince bir ceket

     belki huyundan geçer diye

     tenime değiremem yağmuru


ürkerim tekliğimin morarmasından bir damlayla

kalabalığa yanaşmaktan

kendimce göçümün kanatlarımla değil

kazma kürekle olmasından

-bazen kuşlar bile ölüme geçilir-

neden bilmem

ölmek için bile iki kişi gerekir


III

akşam kuşları kanatlarını koparıyor

buna bir şiir yazılabilir

  benim hiç şair arkadaşım olmadı ki

  özgür iki balık gibi döndüm durdum

  gökyüzü zannettiğim bir rakı şişesinde

     bu döngü elimi cama bulayacak

     sırsıklam sana koşacağım

     erken kalınmış bir şişe güz ile


aksi bir durakta bekle beni

saatler aksın kaldırım taşlarından

apansız bir yağmur bastırsın tekilliğini

sonsuz tabut kırılsın kaçıp gitmen için

aksi bir durakta bekle beni

seni almadan geçip gideceğim


akşam kuşları kanatlarını koparıyor