Düşüncelerimi temelden kurmak için çabalarken buldum kendimi. Birazda yürürken kolay olan bu eylemi gerçekleştirmek için dışarı çıkma kararı aldım. Öyle kolay kolay insan bu havalarda dışarı çıkmak istemez, kasvetine kasvet ekler malum durumun ve erteler niyetlensede kendini sokağa atıp yürümeye. Gökyüzünde gri bulutlar yağmurun habercisiydi. Birazda ıslanma beklentisiyle dışarı çıkacaktım. Ama acelem yoktu. Geçen yıl aldığım kahverengi deri botlarımı ayağıma aheste aheste geçirdim. Soğukla serin arasın da bir hava vardı. Ellerini cebine sokmazsan üşüyordu, fakat yüzünde hissetmiyordun bu durumu, öyle bişeydi. Pek kimse yoktu sokak ve caddelerde. Dün yağan yağmurda biriken küçük su göletlerinin büyüklüğüne göre bazen üstünden atlıyor bazen sağından solundan geçiyordum. Tıpırtı halinde omzuma düşen yağmur damlalarını hissetmeye başlamıştım. Akşamüstünü böyle bir yürüyüşle tamamlamak en iyi seçimdi. Camekanının daha iyi görülmesini isteyen mağaza sahipleri aydınlatmalarını devreye sokmuşlardı. Yağmur çiselemeye başlıyordu. Ben düşüncelerin temellendiği yerde meşğuldüm. Yürüdüğüm caddenin üzerinde iklim isimli bir sahaf vardı. Ne zaman bu caddeden geçsem orada yarım saat bilemedin bir saat oylanırdım. Biraz da eski kitap karıştırmaya bayılırım doğrusu..
Harun Küsmüş