Kaybetmekten korktuğu her şeyi,
Cesurca öldürdü hep.
Suyun boşaldığı yere havanın dolması gibi,
Korku gidince hep sevgi doldu içine.
Romanla hayat birbirine karıştı,
Hayalciliği hayatına bulaştı.
Gerçekle bu kadar oyun olmaz,
Oyunu yöneten el de o, şah da piyon da.
Hayatının yeni akorlarına alıştı parmakları,
İstikrarın ısrarı, korkuyu yendi. Alışkanlık.
Yüzünü yıkadı, kuruladı, ütüledi.
Tertemiz şimdi, ağzı hamak, iki kırmızı elma yanakları.
Umudun sesi, itaati bastırdı.
Buraya ait değil, farkında.
Çizilen sınırların en sonunda şimdi.
Varmış olsa evine bilirdi. Sınırlar onun değil. O hâlâ yolunda.
Güney diyor, pusulası çıldırdı.
Bütün cevaplar gitti, o kararsız bekliyor.
Bakıyor göğe, sınır yok, kanatları soğuk.
Avcı korkusu, içinde telaş, kalbi sıcak.
Uçanları kıskandı, içinde haset.
Gel diyorlar. Orada duran. Durma orada.
Alın diyor. Merdiven tutun. Alın beni, uçamam ben.
Beni de götür, uzağa giden, al beni.