Eskiye neden özlem duyulur hiç düşündünüz mü? Tam olarak eski nedir ki? Elle tutulan bir şey mi bu? Yoksa tamamen maneviyat mı? Bunun birçok cevabı olabilir tabii. Sanırım bunlardan biri öz. Evet, tam olarak salt öz, daha çok ben. Saflık ve duruluk. Hayata ayak uydurma gereksinimi güdemeyen bir öz. Benlik diyebiliriz buna.

Neden böyle ki? Zamanla nasıl olur da bunun dışında kalırız? Olmak istediğimiz şeyler ne? Ben dışında neden farklı biri olmak isteyesin? Bunun için çabalamak da zor. Zor olanı neden seçeriz ki? Bu bir güdü olabilir mi? Hayatta kalma iç güdüsü belki. Doğal seleksiyon. Evet taşlar oturmaya başladı.

Ama dur, ben zaten hayatta değil miydim eskiden? Nasıl yani? Çok karmaşık olmaya başladı her şey. Hayatta kalmak için benliğimden ödün verme zorunluluğum var fakat eskiyi özlüyorum. Neden böyle düşlüyorum ki o zaman? Duygular bu kadar önemli mi? Hayatta kalmam yeterli değil mi? Ben kimseye benzemek istemiyorum. Aslında, şöyle güzel bir arabam olsun isterim. Aynı zamanda çok büyük bir arazi içerisinde evim. Bu istekler neden hepimizde aynı? Bizleri farklı kılan ne o zaman? Ne yani minimalist düşünebilirsiniz. Sıradan bir ev ve araba, güzel bir yuva yeterli değil mi? Bunlar için harcanan yıllar peki? Nereye gidiyor bu zaman? Onlara ulaşmak için çabalıyorsun, akabinde o geçen zamanı istiyorsun? Burada bir tezatlık yok mu sence? O zamanı gelecek için harcıyorsun, vakit geçince o zamanda kalmak istiyorsun. Hayat neden bu ikileme sokuyor bizi? Bizimle alıp veremediği ne var? Ben basit hayalleri olan sıradan biri olmak için zorlandım. Ben bu savaşa yenik düştüm. Sizler peki? Sanırım bu savaştan galip çıkan yok. Sadece kazandığını sanan hayaller var. Bir de düne özlem duyan bugün var.


Huzurumuz daha çok, büyük bir mülke sahip olmanın neden olduğu sayısız ve kaçınılmaz sorun yüzünden bozulur. Yine de insanlar zenginlik elde etmek için, zihinsel donanım elde etmek için, uğraştıklarından bin kat daha çok uğraşırlar; oysa insanın mutluluğu üzerinde ne olduğunun, neye sahip olduğundan kesinlikle daha çok katkısı vardır.

Arthur Schopenhauer