Hiç nasıl affedeceğini bilemediğin için ağladığın oldu mu?
Sana ve senden ötedeki sen'a yapılan kusurun imaginaire ağırlığını hiç reél olarak taşımaya çalıştığın oldu mu?
Analist söylemindeki objet petit a'nın yerine geçen bir arzu.
11 aydır farkına varmaksızın ürettiğim gösterenler, senin etrafında dönüp durmuşlar...
Sen ise adeta bir analist gibi sadece dinleyendin beni.
Sana hizmet etmem için oradanında var oldun sadece.
Sen hiç, arzuyu canlı tutmaya çalışan bir boşluk gördün mü?
Ki o temsil ettiği boşluk olarak, bastırılmış olan hakikati sorgulamaya, bulmaya hizmet eden...
Bilinç dışındaki arzuna ulaşmanın yolunun ''tam konuşma'' ile mümkün olduğunu biliyoruz. Bu yüzden ki senin tüm bana söylediklerin hakikat konumunda yer alıyor.
Bende oluşturmaya amaçladığın S1'in temeliyle birlikte, eksikliği doldurmak yerine boşluğa yer bırakarak yaşamam gerektiğini savunduğun yerdeyim...