dilimin ucuna yeni tüyler diktim
yaşamaktan vakit bulursan gel onları sula
ki sulanmazsa
sessizleşir ve hoyratlaşırlar
bilirsin, gördün gözlerinle
gördün gözlerimde hani
bir çarşambaydı
sabah mıydı akşam mıydı ben unuttum
fenaydı ama, hatırlıyorum
okula annesini öpmeden gitmiş ilkokullu gibiydin
ben öptüm
sakinleştin
hani yalnızca dışın sakinleşti
içine battaniyelerimin tüylerinden dikmiştim
o zaman gördün
hoyrat ve eksikti hep
ne soğuktan korudu seni
ne boğulmaktan
üstelik mübaşir gibi itekledi kollarından
bugün işte şimdi
yanına gelmek en mümkünüyken zamanının
kefenin cebini yırtamayacak gibi dünya.
kaçta kaçı su bilmem ama
bende seni çaresizlik yeryüzünün
ağaç köklerinde çapaklar birikmiş
ben de sorup dururum neden nefesim kesilir
nefesimin gidişi senden sanırım
meğer işte ağaç köklerinde çapaklar birikmiş
üstelik mübaşir sana adımla seslenmiş
sen geç ben beklemiyorum kapıda
themis'in terazisi kafama düşmüş allak bullak olmuşum
hiç gelmeyen ve çabuk gelen kışların arasında
çin astrolojisine göre yılan burcuyum
duruşma bitince beni koynunda besle
o zaman alırım son nefesimi
lakin geri vermeye niyetim olmaz
zira hâlâ durur orada
içine diktiğim battaniyemin tüyleri
ama sen onları hiç sulamamış olursun
yasalar değişmişti unutmuşsun
bundan böyle ne sevmek var içimdeki beni
ne yaşamak adliye koridorlarında
obsesbirki
2020-10-19T23:44:49+03:00Sevda gibi "şey"lerin kanunla işi olmaz demişlerdi; sağ olun...
Serhat Tepe
2020-10-19T15:15:26+03:00Anayasada yeri yok ama güzel bir şiir.