Bir anlamı yok artık burada veya başka bir yerde yazmanın, o kendi kocaman bloğumda bile... Meğer o kadar da önemli bir şey değilmiş birilerine ulaşabilmek çünkü asıl önemli ve asla elde edilemez olan şey insanların o okudukları senin yanında olmasıymış, sanırım bu yüzden yetmemeye başladı o övgüler bilmem neler...
Yalancı insanların, buradakiler de öyle, emin olun çoğu sadece bir tür adetten buradalar. Bizimle gibiler ve üzgünüm ama insanları hayatınıza gerçek manasıyla alıp güvenmeden de göremiyorsunuz bunun böyle olduğunu. Çok mu karamsar bakıyorum dersiniz. Asıl soru: Böyle düşünmemi sağlayan ne?
Hepimiz yanlış soruların kurbanı değil miyiz? Atasözündeki iğneyi asla kendine batırmamış o insanlar için sana, bana "sorunlu" vesaire demek elbet kolay; kimse kendine bakmaz ama ben ne yaptım veyahut yapmadım onun için diye... Herkes sizi suçlar, sizi bu hale getirenleri değil. İşin komik yanı, bunu da iyiliğiniz umurlarında gibi davranarak ustalıkla yaparlar; derler ki mesela, sen kendini bu halde tutuyorsun. Hırsızın hiç kabahati yoktur yani.
Bizi devirin devirin, biz kalkamayınca da "Senin için onca şey yapıyoruz ama kalkamıyorsun!" bu sizin suçunuz gibi, bile isteye yapıyormuşsunuz gibi, enerjilerini emdiğinizi öne sürerek defolur giderler. Yıllar sonra vicdan yapıp gelir bir kısmı, nasılsın der ilk başta. Ne önemi var ki, ne zaman oldu ki?
Birinin yanında olmayı çok yanlış anlıyor insanlar, sadece bana "haklısın" demesine ihtiyacım olsaydı birinin, bunu yapacak birini parayla tutabilirdim ama gel gör ki konu size yapılanları yapanlara tepki vermeye gelince ne para verdikleriniz ne de dost dedikleriniz kılını bile kıpırdatmaz. Sonra adınız deliye çıkar, bir çukurun içinde öyle yalnız başınıza debelenirsiniz ve herkes sizi bu insanlar nasıl anlatıyorsa öyle bilir.
Çok sonra artık insanlardan korkutucu derecede el etek çekecek kadar tiksindiğinizde size dönüp "Haklıymışım!" der bu iki yüzlüler.
Buraya bir daha yazacağımı sanmıyorum, yazmanın bir şey değiştireceği fikrini çok uzun sürede çok keskin biçimde yitirdim, o yüzden işte bunlar son sözlerim:
Ait hissedebilmeyi, güvenebilmeyi çok isterdim tekrar
Ama bir kere çıkardılar beni mağaramdan,
Bir kere yıkadım ya yüzümü yabancılığımla
Şimdi her şeye en iyi ihtimalle,
Bakarım kalın bir fanusun arkasından
Gerçekten benim gibi hissedenler, keşke sizi zamanında tanıyıp dost olsaydım. Artıksa her şey için çok geç.
Kenan Birkan
2022-08-10T22:16:03+03:00İyi bir denemeydi. Temanız da bence iyiydi ve anlatımınızı beğendim.