I.
Kanını diredin, cânını diredin
Zifirden gam ile bir bıçak biledim
Katle değecek artık yâdigâr anılarım
Gördüğüm en tutkulu ölüm bu,
Niye gök düşmüyor?
İşte, yâda değer acılarım yanıyor
Kollarım, ve ıssız bacaklarımız ateş altı
Ve işte yasım yaşlanıyor
Gümbür hicrân yataklarımda ıslanıyor
Kan gözlü yılkılara kara güller yağıyor
Ve yıldırım sesli bataklığa toynaklar
İki yokun arasına bir kâinât bu
Alnıma yağan su, yalnız kentin oğlu!
II.
Kahır ve dumanla yundun mezâmiri
Âhın bir mezâr içre sensiz!
Bir file salmış bizi göğe, kara sütle dolu
Çalınmış bir at yosunluyor liman
Ben, şarap ve Ay; balık tutuyoruz göğsünde
Ellerimiz kemik kemik,
Zehir bir gece boğazlanıyor ömürden
Gözlüyor akşam dahi, göğsün denen harâmeyni
Kürek küreğe koca düşler uyuyoruz
Çıktığımız rahmi öldürmeğe ant içmiş gibi
Sandal gibi, kayık gibi ahirete çıkıyoruz
Döşeğimiz çakıl, anamız ölü
Âlemde bizden âlâ sevişmek yasak
Hayra alâmet, rabbin fârikası denen şu biz
Ansızın olur bir selvi devriliyor üstüme
Bütün kızıl yaprağıyla ölmeye yatık bir bahâr
Cümle kışım ölüyor, çan nasılsa öter diyor
Kanın ağzım kenarından revân, ıssızca akıyor
Ellerim gibi hükümdâra esir dişlerin
Çekip vuruyorum, vâdîler vâdîsi patlıyor
III.
Öyle bereketli, kadîm bir toprak
Isırıyor belkilerini, kanıyor dâimler beline
Tir tir acıtıyorsa, rabbin acını dindiriyor!
Salınıyor, sancımız beli geceden keskin
Gül gibi tüfek, gül gibi hançer tenimde
Niş gibi göğsüme adın, perversiz kış gibi
Yaratılmış şu canın çekişiyor hâlâ elimde
Akşamı indirmeye girdiğimiz yatağın
Şimdi tenhâlığa attığı şu ıskalamaz ok,
Yine, yine görkemli sevişlere borç kabartıyor
Ne yapsak azîz, seni çiğneyecek değildik!
Gördün, kuyularıma yankı diye ant şu adın!
Terâziler oynatır âhirette durmaksızın
Kesilemez bu hesabımız bizim; cennetten
Yeni düşsek yeridir, tufân çıksa yeri
Gördüm, ben sözümü tutanlardanım
Düşene dek; seninle yaralandım
Kel kızılım; tek telim sen denen şakayık,
Kasımlara dönelim, dört rekat aşk için!
Hakîkat imişsin
Hakîkat imişiz
Rabbe yansıyormuşsun
Rabbe yansıyormuşuz
Buğrahan 'Aşkî' Pişkincan
2024-08-11T09:56:25+03:00Ağlamayasın Tuanam, ruhlarımız ebediyen birbirleriyledir. Aynam, sırlı aynam.
Tuana
2024-08-10T14:03:02+03:00"Kel kızılım; tek telim sen denen şakayık" kısmını okuyalı beri
Tuana
2024-08-10T14:02:27+03:00ağlıyorum
Buğrahan 'Aşkî' Pişkincan
2024-07-29T14:51:36+03:00Bir tiyatro oyununa yazılmıştır.