Doğuyorum her güneşin batışının ardından yeniden
Hayallerim kaplıyor gökyüzünü
Umutlarım birer birer parlıyor gecenin karanlığında
Dört duvar arası bir fezaya sığınıp
Sonsuzluğu sıkıştırıyorum
Şişelerin içinde yüzen gemilere hatırlatıyorum
Her yolun bir sonu olduğunu
Peçetelere dökülüyor Kelimelerim,virgüllerim,noktalarım
Her bir şarkının nakaratında yaklaşıyorum kendime
Her bir notada hızlanıyor adımlarım
Kendi sonuma bu kadar yaklaşmışken
Mavi kelebekler konuyor omzumdaki artemislere
Varoluşumu yeşertiyorlar yeniden
Yavaş yavaş filizleniyor omuzlarımdan yaşam isteği
Duvarlar yıkılıyor ,müziğin sesi artık yankılanmıyor
Yıkılan duvarların ardından feza taşıyor
Kelebekler gökyüzüne yükselemeden
Zerre zerre kaybolmaya başlıyor
Güneşin doğuşunun günahı olarak