Anlam,

Uzansan avuçlarına dolacak,

Yükselsen ayak uçlarınla yakalanacak gibiydi,

İşte tıpkı böyle bir şeydi,

Fakat ne "bir" ele geliyordu ne de "bir" avuca doluyordu.

Anlam tutulmaya çalıştıkça duruyordu.

Durdukça çoğalıyor, çoğaldıkça dallanıyordu.

Misal parmakları kınalı bir kadın niye bana ölümle bakıyordu?

Oysaki kucağındaki ve karnındaki döl parçasıyla bir kapı önünde yalnızca "duruyordu".

Dönüp arkasını sordu birden annem,

' Ne oldu?'

' Baksana. ' dedim.

' Ötede kırmızıdan bir anlam kapı eşiğinde durdu. Görmüyor musun?'