Gecenin ortasında, uykunun ortasında, ani bir kımıltı, işkenceci bir sancıyı doğurdu.
Soluğun solgunlaştı, bir çit kondu soluğuna.
Alnındaki terler, nemlendirdi huzurla baş koyduğun yastığını.
Tek bir hareket, tek bir kımıldanış alevlendirdi ağrını, ürktün, utandın, mahcup oldun; zorba ve alaycı bedenin küçük düşürdü seni, bir hayvan olduğunu anımsattı sana, sancıyı her duyuşunda, var olduğun haykırıldı suratına.
Kapana kısılmış bir fareyle kıyasladın kendini, çırpındın, uğundun, kıpraştın.
Yakıp yıktı, istila etti zihnini korku; işgal etti, düşürdü akıl kaleni, alaşağı etti muhakeme şövalyelerini, çöktü üstüne kaygı ve dehşetin, barbar ve zalim tiranı.
Uyudun, kaçtın kalenden,
gizli bir geçitten sıyrıldın korkunun dehşetinden,
geride bıraktın yıpranan ordunu,
nam saldı pısırıklığın ve korkaklığın.