ben taşımayacağım bu ayakları
gücün varsa gel de sen taşı
yüksek marşlı ihtilal yasakları ve
hükümete inat seviş benim yerime
vergisi düşülmüş bir sigara yak
benden büyük çocuklar doğur
hükümete inat büyüt asiye
malzemesi eksik binalar dikiyorlar içime
bir melteme bakıyorum oysa, kimse bilmiyor
kuru bir dal olacak ellerim, saçlarım dökülecek
kırka varmadan ölmek gerekirdi
yaşlanmak bana yaramıyor
gömlek cebimde kalbe dolanmış bir resim
dikenlerin batıyor göğüs kafesime asiye
açlığın sınırında kemiklerimi sayıyorum gizlice
iyisi mi sana benzeyen bir çocuk bul
kirlenmemiş olsun elleri, adam öldürmemiş
utanmak mektubu kayıp bir maşuk olsun
sen sana benzeyen bir çocuk bul
gözleriyle anadilinde dualar okusun
ben taşımayacağım bu ayakları
altmış üçü devirdim bak, aşıyorum haddimi
indikolit çatılarda aylanan bir hırsız
biraz da kanı bozuk şarap özlemi
avlıyorlar ve sırf yanlış yılda doğdum diye
yanlış şehirde öleceğim sanıyorlar
hükümete inat öldür asiye
yaşayalım yaşalım muttasıl
ama nasıl ölelim nasıl
Said Bahçeci
2021-05-11T00:58:08+03:00çok teşekkür ederim güzel yorumlarınız için.
Pınar Kılınç
2021-05-10T20:14:47+03:00Bırak öyle sansınlar ve taşıma gitsin ayaklarını Said! Bu elindeki kalemi bırakma ama. Sevgiler (:
Kevser Karakaş
2021-05-10T19:22:41+03:00Nasıl güzel bir şiirdi nasıl. Kaleminize sağlık ☘