Kendini hiçbir yere ve hiçbir topluluğa ait hissedemeyenler;
Durumu iyi idare ederler ancak bir kırılış noktası vardır ki… Bir an oturdukları yerin dışına çıkarlar. Oradan baktıklarında, aslında o masada değillerdir. Ruhları başka alemlerde dolaşır durur. Büyük ovalarda (atlar koşar), hiç gitmedikleri şehirlerde, hayali bir gün batımında...
Onların hep çok sevdikleri bir (birkaç) şarkı vardır. (The Broken Circle Breakdown - Wayfaring Stranger🎶/Kırık Çember, Marc Aryan-Kalbin Yok Mu?/ Sen Ben ve Bizi Anlayanlar... )
İzlemekten bıkmadıkları filmleri ...(Kırık Çember, Kelebekler(Ve müziği Erkut Taçkın - Baba), Pan'ın Labirenti, Billy Elliot, Suyun Sesi, Doktor Uyku, Soul...) bir de çok sevdikleri bir kahve ya da çayı falan.
Satır altları çizilmiş, kitapları...
Babam Beni Şahdamarımdan Öptü: "Bir tanıdığım, çok severek aldığı bir çiçeği solduğu için çok üzülmüştü ve solmuş çiçeğinden bahsederken bana şöyle demişti: "Hâlbuki açmaya nasıl da gönüllüydü.” Ne güzel söz."
Orospu Kırmızı: "Ben varoşların dansıydım, o prenslerin anarşisti." "Ölümün üzerinde bir leş kargasıdır zaman..."
Veronika Ölmek İstiyor : "Sana bir öykü anlatacağım," dedi Zedka. Çok güçlü bir büyücü, bütün ülkeyi yok etmek ister, o ülke halkından herkesin su çektiği bir kuyuya sihirli bir madde atar. Kuyunun suyunu kim içerse delirecektir. Ertesi sabah, herkes kuyudan su çekip içer, hepsi de delirir. (Kraliyet ailesi kendilerine ait özel kuyudan su içtikleri için delirmez. Ülkede yaşayanlar kralın emirlerini duyduklarında onun çıldırdığını düşünüp, tacını ve tahtını bırakması için gösteriler yaparlar. )
...Umutsuzluk içindeki kral tahtından inmeye hazırlanırken kraliçe ona engel olarak der ki 'Gel, biz de o kuyunun suyundan içelim, o zaman biz de onlar gibi oluruz.'
...Ülkede barış ve huzur yeniden hüküm sürer.
O dışarıdakiler, Villete'in duvarlarının öte yanındakiler kimler, biliyor musun?
"Hep aynı kuyunun suyunu içmiş olanlar."
"İyi bildin," dedi Zedka. "Kendilerini normal sanıyorlar, çünkü hepsi hep aynı şeyleri yapıyorlar. Ben de işte, onların kuyusundan içmiş numarası yapacağım."
İnsanın Anlam Arayışı: "Varoluşunun "neden"ini bildiği için tüm "nasıl"lara katlanabilir hale geliyordu. "
"Bir mimar zayıflamış bir kirişi güçlendirmek isterse, üzerindeki yükü artırarak parçaların birbirine daha sıkı geçmesini sağlar. Terapistler de danışanlarının akıl sağlığını güçlendirmek istiyorlarsa, insanın yaşamındaki anlama yeniden yönelmesi üzerinden bir miktar gerilim yaratmaktan korkmamalıdır."
"Yani bize acı veren duygular , onun berrak ve kesin bir resmini çizdiğimiz anda acı olmaktan çıkar."
Epiktetos: "Gücünüzü aşan bir rolü üstlenirseniz, bu rolü iyi oynamayı beceremeyeceğiniz gibi, yapabileceğiniz bir rolü de yapmamış olursunuz."
Küçük Prens: "Mademki yıldızlara sahip olmak benden önce kimsenin aklına gelmedi, yıldızlar benimdir."
"...Ama gözler kördür. İnsan yüreğiyle aramalı."
Böyle Buyurdu Zerdüşt: "...Ben nehrin kenarında bir parmaklığım: İsteyen tutunsun bana! Ama koltuk değneğiniz olmayacağım. Ve böyle buyurdu Zerdüşt."
Şato: "' 'K' ne kararı verirken tereddüt etti ne de bu kararı verirken geçmişte edindiği tecrübelere dayanmaktan."
"...Bana gülmeyin Bayan Frieda ama gözleriniz geçmişte verdiğiniz mücadelelerden çok, gelecekte vereceğiniz mücadeleleri anlatıyor."...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu: "... sen ki aşkta tasasızlığı, hafifliği, oyunculuğu seversin... Sen ki ancak özgür olursan nefes alabilirsin... "
Ahmet Erhan: "Ay, verimli bir sarmaşık gibi titreyerek pencereme dolanıyor."
"Bağdaş kurup oturuyorum bir gülün derinliklerine. Kendimi yeniden doğmalara alıştırıyorum. "
Ümit Yaşar Oğuzcan:
"Gitgide alışıyorum sana. Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz.
....
Geçmişteki tüm alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez artık.
Vb.
Aitlik kuramayanlar, en çok onlarla zaman geçirirler. İçtikleri kahve/çaydan bir yudum alırlar ve kendilerini o uçsuz bucaksız yerlerde hayal ederler. Artık biliyorsunuz, Atlar koşuyooor!
Sezgi
2024-12-09T19:04:24+03:00🥂
Mai Nixie
2024-12-09T17:45:46+03:00🥂