Yazıların da konuşman gibi hece hece

günlüklerin boşluk doldurmadan ibaret

aynı müzikte aynı resimde ellerin,

öyle sık ki için öyle bitişik ki her şeyin

durduğun açık ve belirgin geceleri bile

kalbinin çarpıntısı bir eylence,

öyle bir bakışta hınç dolu sevincin

bir hayali birbirine vurarak tüketmek gibi

çok kere gittin gitmediğin yerlere.

.

Şeffafsın yazarken akışta ve güçlü

ışıklar kayboluşunu yakar izin kalmaz

sembolik kapın çalar karşılarsın hayaletleri,

sonu düşündüğünü saklarsın sayfalarda

bir çıkıntıya takıldığını hecelere iliştirirsin

.

Yazıların da konuşman gibi korkuluklu

yaratıcı bir korkuluk bu tencereden kafası

kansız kalan kollarındaki kırmızı kumaşların,

garip bitkilerin büyüdüğü bir tarlanın ortası

yazıların da konuşman gibi korkuluklu

bekleyen bekleyen bekleyen yabancıları

.