söylediğin yalanlara dönerse bir gün
söyleyemediğin bütün sevgiler,
kırılırsa incecik dallar gibi
yarınlara ertelediğin düşler,
aşk onarır...

*
kalbindeki günlerin çan kulesi
yıkılmışsa aldanışın fırtınasında,
rüzgarın savurduğu kum taneleri
gibi kanarsa zaman avuçlarında,
aşk onarır...

*
konukları kendisini sevmeyen
bir otel odası gibiyse yalnızlığın,
çıkıp gidemiyorsan çivilenmiş gölgenden,
paslanmışsa kilidi sığındığın anların,
aşk onarır...

*

geçtiğin yollardaki bütün ay perileri
terk ettiğin kendinin şarkısını söylerse
ve hayat birdenbire bir veda resmi gibi
yırttığın albümlerden çıkıp geliverirse,
aşk onarır...

*
kanındaki ateşler tenini yakmıyorsa,
unuttuysan şarabi gecelerin rengini,
sevişmenin elması artık parlamıyorsa,
elinde kırılmışsa dokunuşun kadehi,
aşk onarır...

*

aynalarda bıraktığın suretine benzerse
içindeki delinin bütün yüzleri,
her gidişin bir dönüşün eviyse,
o varmayan yolları, o yaralı deliyi
sadece aşk onarır.