Orijinalinde hareketli olan müziklerin hüzünlü versiyonlarının neden ilgi çekici geldiğini biliyor musun recin?
-Bunu hiç düşünmedim efendimiz.
Bir tür ağıt. Bu müzikler iki duyguyu da içinde barındırır: Bir zamanlar neşeliydi şimdi hüzünlü. Hayat neşesini kaybetmiş ama tutunmaya çalışanların şu an hissettikleri acıyı ve o neşeye olan özlemini taşır üzerinde.
- İlginç...
Gerçekten de müzik içe atılmış, bastırılmış, paylaşılmayan duyguların bir numaralı dışavurumcusudur.
İnsanın ağlayası gelir ama onu anlayacak bir omuzdan ziyade onu yargılayacak kafa çok olunca içine içine ağlar.
.
Ne acı değil mi...
- Gerçekten de durum içler acısı.. İnsanın hayata tutunma çabası ve içinde bulunduğu durumlar, elinden bir şey gelmeyişi ve çaresizliği. Sonra da müziklere tutunuşu.. Elinden tutup yukarı çekesi geliyor insanın ama diyen de derman mi var bunu isteyenin durumu nicedir?
...
Edebiyatta böyleydi bir zamanlar. Anlaşılmak, anlamak isteyenlerin buluştuğu ortak bir adaydı adeta. Yalnız olmadığını, senin gibi düşünen; aynı şeyleri hisseden insanların olduğunu bilmek iyi gelirdi insana.
- Sonra ne oldu?
Gelişen teknoloji ve sosyal medya ile kıymeti unutuldu.
Kaygılanma recin, hala öz değerini kavrayan, buraya sığınan insanlar var. Az olsun öz olsun.