U-lan kuşa


Ulan kuş

Ulan ağaç

Ulan dere

Ulan kurbağa

Yașa! 

Yasasız. 


Senin de yükselirken ruhun uçurumlara

İmperatif gerekçendi can sıkıntısı

Yalnızlığını katmerlendir

Uçç

Ulan kurbağa

Uç sıkayım kanat sana

Martı mısın ulan nere uçurumlardan bahsediyorsun

Sen kendine kafayı takmışsın moruk

Pis ve kara kızıl sakalında bilgeliği değil

Ancak o ancak ademin dölü seni sadece acemiliğin

Özgüvenini biliyorsun

Her boku ayır parçala

İşkembeden yaşamak lan bu

Sallandırılmış cesedin alıncak ruhu mu var

Ruh...

Ahh Tanrım hoşnutsuzlarındanım

Var olmak ses çıkarmaktan başka nedir ki dediğim zamanlar

Aptalca

Tanrım bilgilerim

Karanlığın dik aynası bana

Utancın sığınağında saçmalıkları taşıyan kim

Kim benim ki?

Kuyusunda Yusuf'un Züleyha'sı

Azizem, ONAR

onar beni

Tanrı kaburgamı çalmıș

Bir yanık kokusudur sarartıyor ruhumu

Sormayın anamı babamı

Sarı çiçek değilim 

Ama olacağım. 

Çünkü olmak daimi

Yitirmez tabiat doğurduğunu

Bir ölü için bir yașam vaadi vardır

Yaşamadan ölen için yok kurtuluş 

Șaman, pagan ve kurban