İlk kavgamda dayak yedim baba, sen yoktun. Ben hiç acıdan, korkudan koşmadım sana. Koşamadım. Ben kavga etmeyi öğrenene kadar çok dayak yedim baba, sana hiç söyleyemedim. Düştüğümde sen yetişmedin bana baba, ben ağlaya ağlaya ayağa kalktım. Dizim, elim hep kan içinde. İlk pansumanımı avucuma yaptılar baba, sen yanımda olmadın. Ben hep tektim. Sen baba, akşam beşten sonra elinde poşetlerle hiç gözükmedin sokağın başında, seni görmek için uyanık kalmak gerekliydi, gece saat bazen bire bazen ikiye kadar. Ve bazen hiç gelmezdin... Benim uyku düzenimi sen bozdun baba, sensizlik bozdu. İlk bisikletimi ben kendi başıma aldım baba, sen almadın bana. Ben bisiklete binmeyi tek başıma öğrendim baba, sen öğretmedin. Bütün yenilgilerimi sakladım senden. Zaferlerimi de sen görmedin baba. Bir kerecik olsun beni ben olduğum için bağrına bassaydın keşke. Keşke sana kendimi kanıtlamadan da senin değerlin olabilseydim baba. İlk defa beni kabullenmeni istiyorum şimdi, bir kerecik olsun beni bağrına bas. Kötü, çirkin, asi olsam bile kızın olduğum için sev beni baba. Senin istediğin gibi biri olduğum için değil de var olduğum için kabul et beni baba. Çok yalnızım baba ve seni çok seviyorum. Sadece babam olduğun için seviyorum seni, sen de beni kızın olduğum için sev, ne olur.