Ali İsmail Korkmaz'a
Duvarlara sinen zehirli sessizlik
Gecenin kör karanlığı
Vicdanı kör, ruhu zift karası
Sokak taşlarına dökülen koyu gölgeler
Beklemekteydi avını
Su bile çekilmiş sokaktan
Oysa susuz yaşayamaz fidan
Ayaktaydı, yere düştü
Sırtlanlar başına üşüştü
Kinle bilenmiş ellerin
Kınından çekilmiş nefretin
Soldurduğu incecik bir gülüştü
Göğün altı sallanır, koskoca evren
Yıkılır da iner yeryüzüne
Sığışıverir bir duvarın dibine
Uzaklarda bir yerlerde
Yıldırımlar düşer
Bir ana baba yüreğine
Uyandırmaya kıyamadığının
Uyanmasını ister bu kez
Uyan uzayan uykundan
Uyan oğul
Ve kalp yavaşlar usul usul
Hayat gibi zikzaklı giden çizgiler
Ölüm gibi düzleşir
Yüreği soğutmayan cezalar
İçimizi daha da yakar
Yansın zaten, sönmesin ateşi
Rüzgara direnen meşale gibi
Elden ele ulaşsın geleceğe
Fotoğraflarda o sonsuz gülümseyişi
Baharın çocuğu çiçeği koklar
Kırıldığı yerden yeşerir umutlar
Özgür bir dünyadır isteği
Mirasıdır hayalleri
Yaşını yaşımız yaptık kardeşim
Öylesine genç, öylesine aydınlık
Yüreğini yüreğimiz yaptık
Atıyor bak şimdi sonsuzca
Sesleri ulaşıyor ağaçlara
Aslı
2020-05-03T02:30:33+03:00Mahvetti bu şiir beni... Canım Ali...