Biz seninle sevgilim,

Gebe hayvanların etlerinden lahmacunlar mı yedik?

Yoksa cehennemin ta orta yerinde

Soğuktan titrer gibi birbirine çarpan dişlerimiz mi ele verdi bizi,

Kafamın içindeki Narkotik köpeğine?


Bu akşam departman müdürümle konuştum senli benli,

Kireçli çaydanlığımla aynı şeyi söyledi,


- Kendini affetmenin hiç sırası değil.


Şifa olsun diye kaynattığım otların suyundan

Bırak içmeyi sevgilim,

Karşıya geçemedim.


Boğuldum, doğrulamadan bir karış bakışının altında.


Ne diyeceğimi bilemedim,

Ne diyeceğini bilemeyişinin karşısında.


Hata da benim hatalı da,

Dünya denen bu küçük avluya bırakılmış,

Kıçından damgalı da...



Dişlerimiz kırılmasın diye çiğnediğimiz sakızların falından,

Çile çıktı bize güzelim.


Seninle bana olur verecek hakimin karşısında ilikleyemediğimden boynumdaki ilmiği.


Sinek ilacı şişesinin içine su doldurdum.


Kafama sıkacağım.