Bana ait olmayanların pas içinde
kir içinde salyalarıyla bir ömür azarlandım
ben de bilirdim kendimi sapsarı bir sardunyayla asmayı
ben de bilirdim bu çamur dolu ağızlara
gümüş sular akıtmayı
Babaların bile sebepsizce gittiği avlularda
yalınayak seni bekledim
tüm gözlerin duvarlara yapıştığı ıslak bir günde merhaba dedim yalnızlığa
tüm ıstırapların tutkuyla büküldüğü bir çavdar tarlasında elveda dedim hayalin buğusuna
Bana ait olmayanların uç uca alnımda birleştiği kekre bir günde
ben kanatları yolunmuş, gülüşü parlak bir orkideyle taçlandım
Şimdi kimin üstümü çizdiği önemli değil
haklı olacak halim kalmadı
pasaklı bir anıdan kaçarken köşe bucak
bana ait olmayan ne varsa
sisli bir uğultu çıkarıyorum cebimden
ve itinayla dikiyorum ellerimi birbirine
sağ elimin tek tutacağı sol elim artık
Bana ait olmayanların bir omzu çökmekle kalmıyor
Bana ait olmayanların şerle öksürerek kendi boğazında düğümlendiği arsız bir gecede
ben beş vakit çarmıhta kutsandım