Hayatımın tümü anımsamak üzerine gelişiyor. Daha evvel de söylemiştim kafam bir saat ve durmadan işliyor, yeni günü yeni kaygılarla selamlıyor.
Bazen yürürken, bazen gülerken çoğunlukla sarılırken anımsıyorum. Kaç defa aynı yerden geçtim bilmiyorum, kaç defa durup dokundum o sokağın taşlarına.
Dokunmak diyince insanların aklına hemen elleri gelir , hissiyatı güzel ama bundan bahsetmiyorum.
Gözlerimle dokundum , sanki durdu dünya, sanki durdu kalbim.
Sanki yıllar sonunda biraz durdu mücadelem. Bir nefes aralığı kadar , işte başladı gürültü , işte başlıyor hayat.
Bu kez farklı bir şeyler deneyeceğim. Farklı duraklarda bekleyeceğim. Başka mekanlarda eğleneceğim ve favori kokteylimden vazgeçeceğim.
Biraz davete, biraz neşeye ve biraz güvene ihtiyacım var.
Henüz değil ama limanımı yeniden inşaa edeceğim.
Kendimi bir çerçeveden hatırlamak üzereydim, dehşete düştüm ve biraz panikledim , biliyorum.
Sonunda sakinim ve tabelaları ezberlemiştim.
Çıkışa gidiyorum ve dokunacağım kendime, çıkışa gidiyorum ve senin sokağından geçmiyor bu karmaşa.
Bana dair ve benden öteye yolculuğum , bugün en iyi bildiğim şeyi yapacağım.
Gülümsemek , bize ait hala.