Yapbozumu insanların anlamsız cümlelerinden toparladım, kimse bulamadı kayıp parçayı. Bi’ yandan gündüzlere lanet ettim, diğer yandan gecesine kırmızı şarap çaldım en yıllanmışından; dudaklarından.
Bugün teorileri çırpıp dünyayı şekillendirmeyeceğiz küflenmiş hayallerimizde. Bugün Fransızların ilk buluşmasına özenip kravatlarımızı birbirine dolayacağız, boynundaki morluğun anlamsız bağlara hasret oluşunu saklayacaksın ellerinle, aniden.
“Ben” diye başladıktan sonra bilinmeyen yerimde tek ayak üstü durdum, ben ben olalı böylesine benliğimi unutmamıştım.
Şimdi unuttuğum benliğimi bavuluma, tramvaylar ardına travmalarımı sakladım. Eğer sorarsan beni bil ki okyanusun dibine sallandım ayak bileklerime seni dolayıp.
— Sonra bir kuş havada asılı kaldı, gemide geçimini sürdüren sen izbarço bağını boynuna doladın.