Bir ses; ölüyorsun
sözlerinden, kaçamazsın.
Takıldın, kaldın, çakıldın
Düşündükçe insanların zaaflarını
Yeniliyorsun en büyük zaafına
Düşünme söyleme ama başında yankılar
İki inanç hınçla savaşıyor içinde
Ama sen ölüyorsun, beter ol!
Gidiyorsun, yolun karanlıkla dolsun
Sana demedim mi; yalan dünya
ve yalancıklı insanlarla dolu yalancıklar
Başında hikmetli sözler
Sarıyor içini bir korku,
pişmanlık dolu bir güzel el
Pişmanlık hantal bir şekilde arkadan gelir,
ne fayda.
Başında yankılar; ölüyorsun, iyi edersin
Nefsanî bir gece ve etkileyici bir söz
Takıldın, kaldın, çakıldın.
Düşündükçe onu
Yeniliyorsun kendine
Yap sana rahatlatıcı düşünceyi
İlahi sözlerimden ve kendinden
Yazık, su serpemem yüreğine
Korku salarım beynine
Yitirilen çocukluk neşesi
Yiten bu işte demiş yüksek yerden düşen şair ve bırakmış düşünceli sözlerini
Başında yankılar; düşün, düşün, düşün
ve binlerce kez öl budur sana müstahak bir hayat.
Yazık, ölüyorsun gözlerimin önünde
Göz göre göre söyledi bunları önümde
Kalbin paratoner gibi attı
Korkulu gecede
Ve sen takıldın, kaldın, çakıldın ve öldün.