Sen ve ben

Karlı bir bankın üzerinde

Arkalarda yüzyıllarlık çeşme çıkar halde

Onyıllarlık albümün tek sayfası olabilir

idik.

Sen ve bene bakardı ve tekrar yazardı Keats:

"She cannot fade, though thou hast not thy bliss,

For ever wilt thou love, and she be fair."


Bir vazo üstünde, küçük bir resimde,

Binyıllıklar sonrasının gravüründe,

Caddelerin en çıkmazında kalmış bir duvarda,

Ucuz aşk kitaplarının kapaklarında

Sen ve ben bir bankta oturabilir

hatta

Mutlu bir Aile fotoğrafı arkasında

Etrafında dört döndüğümüz Alman Çeşmesi önünde

Yüzyılların arasında kalmış bir bankı

Sahiplenebilir,

Karlarını bile silkelemez

Polenlerinde hapşurur

Üzerine düşmüş gölgesinde tutuşabilir

idik.


Üç küçük tahta bile birleşmiş

Üzerinde ne sen ne ben

Dip dibe gelebilir belki halleri

Sen ve benin de

Birkaç kırılış, kopuş, yanış ve yeniden doğuş ertesinde

Ya da kısasıyla

Ölünce

Zamanın makul anlayışı anlaşılan geçmiş.