bakın ben anlayamıyorum

herkes bir tarafta duruyor

ayrışabiliyor

ayrıştırabiliyor

o, onu bir kefeye koyuyor

hafif gelen taraf gavur zannediliyor.

bir ideolojiye sahip ol(a)mayanlar 

onlardan sayılmıyor, yaşamamış sayılıyor.

kendilerinden olanlara para basılıyor.


bakın ben yazamıyorum.

kalemim çatlıyor,

kalemim kırılıyor.

dizeler arkasını dönüp uyuyor,

yarım yamalak kalıyor sözcükler

mürekkep gözlerimden, müre dökülüyor.

toplumu, topla-yıp fiilleştiremiyorum.

insanları duvara gömüp tuğlalaştırıyorum.

gözleri kiremit olanlar çatı oluyor,

ben kendimi baca yapıyorum.

buna rağmen edilgen sayılıyorum.

tek başıma nesne,

halk arasında mal oluyor

satılıyorum.


doğucu olamıyorum

batıcı olamıyorum

zaten kuzeybatıcı asla olamıyorum

tek nefeste içlerine çekiyorlar,

nefes alamıyorum.

üfleyip çıkarıyorlar,

duman olup buluta karışıyorum.

insancıl oluyorum, düzen beni yutuyor

hayvancıl oluyorum, kükremekten başka hiçbir şey bilmiyorum

onlarsız hiç,

onlarla koca bir hiçlik sayılıyorum.


daha iyi olabileceğine inandığımdan

bu satırları yazıyorum.

ardına kadar açıp kapıları,

insanları çarpıp bölmeden, topluyorum.

ne kadar eksik olursa olsun bir fazlasına yuvarlıyorum

yuvarladıkça 

yuvarlamaya ihtiyacım var sanıyorlar.

yuvarladıkça 

beni de alıp büyüyorlar

bensiz büyürseler çığ olup tepeme çıkıyorlar.


-kendi toplumunu yaratamayanlar yaratılmış toplumlarda ölmeye mahkum bırakılıyor, bunu anlayamıyorum.


her şey her şeyi ötekileştiriyor

ağaç bile sincabına yuva açmıyor.

fidanlar hep göğe yükseliyor ama asla yerin altına başları girmiyor.

ben öteki bile olamıyorum.

çoğunlukla yok'um ve yoklukla doğuyor, büyüyorum.

bataklıktaymışım gibi çırpındıkça gömülüyorum

şansım var ise ölüyorum.

bakın siz anlamıyorsunuz

kıtalar bile birbirine milim milim yaklaşırken

insanlar ilmek ilmek parçalanıyor