Toprağıma düşen bir damla kahırdı

Aşk sanıp sana uzatırken anlamalıydım

Hayat, beni mağlup etmek için ant içmişti.

Diş bilemiş bir rüzgâra yıkılmazken

Bir nefesinle solan bir çiçek oldum

Toprağa döndüm, evime döndüm.

Hâlbuki senin saksında binbir renkli begonya olurdum.

Her gülümsemene ayrı kokar

Her dokunuşuna ayrı açardım.

Su vermene gerek duymazdım

Seni bir görsem mutluluktan ağlardım, kök salardım.


Benim yerim yabani otların arasındaymış

Çok geç anladım.