Umutların bir gün yeşereceği yerde seni bekler durur sabahlarım, nicesi tarafsız kalmış acıların hangisi doğru diye düşünürken birden gelir aklıma kitaplar kitap fuarında, insan kokuları sinmiş tütün karışımı kokular, cama vuran yağmur taneleri ve boynuma düşen bir kaç damla yaş sanırım eskici pazarındayım bağıran çağıran paylaşılmayan yolun tam ortasında.. İnsan 40 ında ölürken, dört kişinin aradığını tahtın vezirleri biraz geride duruyor..


Şiir kokusu cennet kokusu daha nicesi kimse bahsetmedi ölüm kokusundan yavaş yavaş üstümüze sinen o yaşanmışlık hatıralarıyla Mozart'ın nefis senfonisi gıygıy arkada çalan roman Ali'nin derbeder gerçeklerinden.. Saf duygular yok artık lügatımızda, çalmalıyız, kızmalıyız kazık atmalıyız azime azim artık biraz daha tütün koksun vücudumuz bizim için ağlanyan ölmek üzere olan mehmet amcanın elleri.. Vur patlasın çal oynasın sloganı ile yaşadığımız ve neden yaşadığımız dâhi belli değilken ölüme tam beş dakika kala tüm benliğimle haykırıyorum haykırıyoruz çünkü yaşamayı yaşatmayı hak etmiyoruz..