Ben bir kadınım. Sessiz kahkahalarım var benim. Kötü bakışların altında dünyaya sevgiyle bakan gözlerim, kalbimle kuşatacağım bir dünyam var benim .
Hayallerim uğruna belki günlerce uğraşıp uykusuz kalacağım gecelerim var. Günümü aydınlatacak güzel düşlerim var. Gitmem gereken yollarım var, sonu mavilere çıkan sokaklarım var. Bir ruhum var benim her gün sancıyan. Ben bir kadınım!
Bir gün boğazım kesilir ve yanımda “Anne lütfen ölme!” diyen çocuğumun sesi yankı bulur kulaklarımda. Bir gün yanarım, ateşlerde gömülürüm bir varilin içine.
Ben bir gün atılırım camdan, ölümüm bile yine benim namusumu sorgulatır. Ben bir gün sokak ortasında dövülebilir, görünmez olabilirim vicdanlara. Gözüm morarır, makyaj yapar kapatırım belki. Bir gün kafam duvarlara vurulur, ben kapıya çarptım derim belki. Kalbim paramparça olur yine de umudum kalır benim. Yaşamak için küçücük bir umut. Bir gece nefes almaya çıktığım sokakta nefessiz bırakılabilirim belki, birinin hakkı birinin malı olabilirim.
Evet, ben bir kadınım ve her şeyden önce bir insan. Baharlarıma engel olmayın benim, inandığım değerlerimi almayın elimden. Bırakın ayaklarımın üzerinde durabileyim, anlamsız kalıplarınızla zinciri vurmayın ayaklarıma. Ruhumu kurtarın bu sancıdan! Geride gözü yaşlı anneler, babalar, çocuklar bıraktırmayın bana. Beni bırakın, beni nefessiz bırakmayın.
Ben bir kadınım!
Haber bültenlerinde iki dakikalık ölüm haberimden çok daha fazlasıyım. Üzerime yapıştırılmış namus kavramından, arkamdan söylenen her sözden, giydiğim her kıyafetten daha değerliyim.
Saçımızın teline kıyamayan anne babalarımız var bizim, onları üzmeyin olur mu? Günü gelir, bir damla gözyaşlarında boğulursunuz.