Bugün biraz ışığa ihtiyacım var, biraz hiçliğe…

Bir başınalığa ihtiyacım var. Mesela bir evin çatısında olsam. Üşütmeyecek bir serinlikte rüzgarın temiz havası doluşsa içime. Sonra o anı o kadar hissetsem ki gözlerim dolsa. Var olduğumu anlasam gözlerimin doluşundan. Ama kimsecikler duymasa tüm bunları. Sessiz bir oluşumda, sessiz bir yakarışla kalsam. Dedim ya, bugün biraz ışığa ihtiyacım var diye. İşte, işte o ışığı ben doğursam sabaha karşı. Yazdığım günlük ise bitse, içimdekiler boşalsa. Yine dolmaz mıyım sil baştan? Yine başa dönmez miyim? Tepeden tırnağa şiir olsam bile akmaya devam etmez mi içim? Muhakkak ki eder, hep etti, hep eder…