Burada nezaretli İsa adında bir Yahudi yatıyor,
Torino kefeninde bedeni
Bakışlar onu çarmıha germiş,
Sözcüklerle kamçılamışlar bedenini.
Karnında o günden kalma son akşam yemeği
Son hatırladığıysa Yahuda’nın o acı busesi
Umut etmiş ama sadece uzamış işkencesi
Sakalından kan damlıyor yanında on iki havarisi.
Beni hatırla diyor,
“Beni hatırla, terk etmedim ben seni!”
Düşmanımla aynı çatı altında uyudum,
aynı ekmeği yedim.
Hepsi tek bir kızıl gün için.
O kızıl günün şafağında,
Mukaddes kasenin son şarap yudumunda,
damlayan gözyaşı ve kanın varlığında…
“Sakın beni unutma.”
“Daima beni hatırla.”
Bencil kibrini gerebilirsen çarmıha.