Merhaba, benim adım Maviş, bana bu şekilde sesleniyorlar. Galiba karnımın üzerindeki renkler yüzünden bana maviş deme ihtiyacı duydular. İnsanlar bu şekilde her şeyi adlandırma ihtiyacı hissederler. Sevgilerini hissettirmek yerine "seni seviyorum" derler, anlam veremediğim biçimde hepsi de bunu yapmaktan ve kendilerine yapılmasından çok hoşlanırlar. İnsanlar sevgilileri, dostları, aileleri tarafından karıştırılmamak için daha doğmadan isimlendirilirler. Bizim ise hiç böyle bir derdimiz olmadı. Oysa biz arkadaşlarımızı hiç karıştırmadan sohbet eder, sevgililerimizi karıştırmadan da sevişiriz. İnsanların bu her şeyi adlandırma çabası onları hayata karşı köreltiyor.

Kimse bana adımın ne olmasını istediğimi de sormadı. Daha beni tanımadan dış görünüşüme bakarak ismimi koydular. Zaten insanların tek ilgilendikleri şey de bu "dış görünüş". Asla şeyleri olduğu gibi göremezler, görmeyi istedikleri gibi görürler. Benim dış görünüşüme bakıp Maviş diye isimlendirirler fakat birbirlerini bu şekilde renklerine göre isimlendirmeye ırkçılık derler ve onlar bunun mide bulandırıcı olduğunu söylerler.

 

Madem onlar için bu kadar mide bulandırıcı bir şey ise neden bana ve diğer hayvanlara karşı ırkçı davranırlar bilmem. Veya galiba biliyorum; insanlar sadece kendilerine değer verir ve sadece kendilerini her şeyden üstün görürler, onlara göre en üstün varlık kendileridir. Bizi kafese koyup kendileriyle gurur duyarlar. Dünyaya hatta evrene hükmetmeye çalışıp kendilerini en üstün sayarlar, oysa bizim için çok kolay olan uçma eylemi için bile araçlara ihtiyaç duyarlar ki onlarla da diledikleri gibi uçamazlar. Bizim için çok kolay olan bu eylemde bile bizden üstün değilken nasıl kendilerini en üstün görürler? İlginç.

 

Onlar için bizler birer oyuncağız; bizi bir oyalanma aracı olarak görürler. Oyalanabilmek için bizleri hapsederler. Buna rağmen bizi sevdiklerini söylerler; yanılıyorlar, bizi gerçekten sevmezler. Sadece zamanlarını nasıl geçireceklerini bilmeyen bu insanları oyaladığımız için bizi beslerler. Bize sahte sevgilerini sunarlar, buna rağmen ben onlara gerçek sevgimi sunarım belki sevmeyi öğrenirler diye.