Gönderilmemiş bir mektubun ağırlığı var üzerimde
Albümde saklanan kesik bir fotoğrafın yarım kalmışlığı üzüyor hislerimi
Çarpık kentleşmedeki kalabalık kadar yalnız hissettiriyor bana bu aynadaki cüsse
Eksik kalmışlığın gardını aldım ben herkese ismini sorarak
Rencide edilmiş hayallerimi dilek ağacına astım geceleyin
Ne ininden korktum ne cininden sakladım muradımı
İnsanoğlu hariç herkesten bir umudum var sanki
Tevafuken karşılaştığım mısralar bile bir şeyler çaktırıyorlar bana çünkü
İnanmak gerekiyor geçen zamanın akıl ve fikrine
Bağlanmak gerekiyor esen rüzgârın uçuramadıklarının nasibine
Hayat bu
Ektiğini biçemeden ölebilirsin de
Biçtiğini sahiplenemedin diye acı da çekebilirsin
Fonsuz bir müziğin notasını özler
Bir filmin karakterine âşık da olabilirsin
Biz beyaz kâğıttan insanlarız
Geçtiğimiz, gördüğümüz ve aldığımız her an
Her iz işleniyor o kâğıda
Kalem, kaderdir
Herkes okumasın
Ama herkes bilsin.
Gölgenden önce
Sen varsın.