Kimin?
Kimin? Diye sordu bibi
Bu dünya kimin?
-İhmal edilmiş çocukların krallığı.
Gelecek kimin?
Diye uzandı soru işaretlerine bibi
-Bu hanedanlığın dil-mürde çocuklarının.
Korkaklar kim? Diye sordu bibi
-Akislerde tecelli eden ehliyetsizler.
Katiller kim?
Diye cesaret etti bu sefer bibi
...
-timsali meyus hasleti zemheri mesneti sermestlik olandır.
Kim?
Kim olabilir ki? Dedi hayret ederek bibi.
-ilka' anaların matemli çocukları.
...
İyilik nedir? Diye sordu bibi
-istisnâ-i mücerret
İyiler? Dedi bibi
-katli vacib olmadan evvel bir cihan idi.
Neredeler? Dedi bibi
Bilmezlikten geliyormuş gibi
-şekerrenk vadilere celb edildiler.
Kalanlar? Dedi hıçkırarak bibi.
-ihtiyatlı ıstırab çekenler.
...
Kifayetsiz kelimelerin dansına kapıldı bibi
Sirayetsiz bakışların dalışlarında
Kapıldı sonsuz bir uykuya bibi.
Lügatte Karşılığı:
Dil-mürde:Duygusuz, kalbi ölmüş
Akis: Yansına
Tecelli etmek:Ortaya çıkmak, belirmek, görünmek.
Timsal:Tasvir, simge
Meyus:ümitsiz
Haslet:Huy
Zemheri:Karakış
Mesneti:Güç alınan şey
Sermest: Sarhoş
İlka':Atan, bırakan
İstisnâ-i mücerret: Benzerlerinden ayrı olarak maddi mevcudiyeti bulunmayan, soyut olan.
Şekerrenk:Sarıya çalan renk
Celb etmek:çağırmak, davet etmek
İhtiyat:Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
Sirayet:bulaşma