Bin taşlı bin kaldırım gezersin,

Bininin de yolu binbir yere gider.

Bin yapraklı bin ağacın yanından geçersin,

Bin yaprak dökülüverir birden.


Bin yol, bin ev, bin kadın, bin kedi.

Ve bin adam


Gezdiğin binlercesi puslu odanın penceresine yaslanıp düşününce bir olur aniden,


Bir kaldırımın üzerindeki,

Bir taş.

Aynı kaldırımın kenarında göğe uzanan bir ağaçtan önüne nazende nazende süzülen bir yaprak.

Bir eve giden bir yol

Bir kadın. Belki de bir adam.

Bir de kedi.